BİRLEŞİK KIRALLIK

Yurdtışına yaptığımız bütün iş gezilerimizde Türk Vatandaşı olarak kendimizi hiç de küçük görmemek gerektiğini anladık. Onlar kadar yüksek maaliyetlere girmeden daha yüksek kaliteyi elde edebiliyoruz. Evet daha da iyi olabiliriz. Zamanla o da olacak.

Oraya da gittik

APACK olarak Birleşik Krallık'a bir iş gezisi düzenledik. 

Böyle yazınca pek anlaşılmamış olabilir.

Nerede bu krallık acaba. Birleşik Krallık. United Kingdom. Great Britain. Bizdeki adıyla İngiltere. Dünyanın varlığını sürdüren en büyük emeryalist ülkelerinden birisi. Britanya adaları üzerinde yaşayan krallıkların bir araya gelmesiyle oluşmuş bir ülke. Bugün sembolik olduğunu söyleseler de krallık (kraliçelik) sistemi hala sürmekte. Dünyaya demokrasi dersi vermeye kalkan dünyanın en büyük sömürgeci ülkesi. Kendi ülkesinin refahı için diğer ülkelerdeki yaşamı hiçe sayan bir yapı. Dışarıdan bakınca aynı amerika gibi pek çok dünya vatandaşının hevesle yaşamak isteyeceği bir yer. İçeride ise aynı bizim gibi pek çok sorunla boğuşan bir halkı var.

Yani gözümüzde büyüttüğümüz kadar değil.

Yakın zamanda APACK ailesine katılan Mr. Serra, bizdeki mezbahaların amerikadakilerin yanında özel lüks hastahane gibi olduğunu söylüyor. Yani Avrupa ve Amerika, ticari olarak bize dayattığı yüksek kalite, hijyen vb. kriterleri kendi içinde pek de uygulamıyor.

Olsun, bu dayatmalar aslında bizim ticari yaşamımıza oldukça katkıda bulundu. Üretim kalitemiz oldukça yükseldi. Bütün bunların maaliyetleri arttırması bizim yurtdışında rekabet gücümüzü azaltsa da uzun vadede bunun ülkemiz ekonomik yapısı için kazanç olduğunu düşünebiliriz.

Yurdtışına yaptığımız bütün iş gezilerimizde Türk Vatandaşı olarak kendimizi hiç de küçük görmemek gerektiğini anladık. Onlar kadar yüksek maaliyetlere girmeden daha yüksek kaliteyi elde edebiliyoruz. Evet daha da iyi olabiliriz. Zamanla o da olacak.

 

 

Pazarı yerinde incelemek ve bu yapıya nasıl girilebileceğini araştırmak için İngiltere yolculuğumuza John Bey ve Muharrem Bey birlikte gitti. Kendi dalımızda hizmet veren firmalarla görüşmeler yapıldı. Marketleri gezdik ve İngiliz milletler topluluğunun ne tip ürünleri hangi ambalajla tükettiğini gördük. 

 

 

İngiltere pazarı Türk firmalarının çeşitli ürünlerle ve işletmelerle katkıda bulunduğu bir yapı. Elbette Avrupa kadar youn değil henüz. Hala el atılabilecek pek çok kategori var. Elbette ABD ve İngiltere dışarıdan girecek ürünleri çin seddi gibi duvarlarla karşılıyor. Geçmiş tarihimizde olduğu gibi bu duvarları bugün de aşanlar var.

 

 

İngiltere bizim yapamadığımız neyi yapmış? 

Başarılarının temeli sanırım dikey değil, yatay büyümeyi becerebilmiş olmaları. Bu ekonominin işleyişini ülkenin bütününe yayabilmiş olmaları demek. Almanya da böyle büyüdü. Bizde ise ekonomik faktörler çok dar alanlara hapsolmuş durumda. Trenle, otobüsle, uçakla seyahat ederken, ülkemiz topraklarının ne yazık ki yarısından daha az bölümünü verimli kullanabildiğimize tanık oluyoruz. Devletimizin bu konuda yeni stratejiler geliştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. 

Şunu gördük ki, oralara erişmemizi engellemek için gözümüzü çok korkutmuşlar. Çok ürkütmüşler. İnanın biraz cesaretle giremeyeceğimiz hiçbir pazar yok. Sadece oyunu kuralıyla oynamak yeterli. Elimiz güçlü, onlar da oyunu kazanmak için epeyce blöf yapıyor.

Hangi dalda İngiltere pazarına girmeyi hedefliyorsak, kendi içimizde doğru planlama, doğru finansal çalışmalar, doğru üretim teknikleri ile bunu başarabiliriz.

Bir takvim yılını daha bitiriyoruz. 2017 de daha güzel bir dünyayı kurmak ve sürdürmek bizlerin elinde.

 

 

İngiltere market rafları için fotoğraf galerimizi ziyaret edebilirsiniz.