Bir Fuar İzlenimi

Yeni ürünler, yeni makineler, yeni firmalar, rekabetin güzel yüzü. Bir fuarın ardından izlenimlerimiz.

Bu yıl 14. sü gerçekleştirilen FOTEG Gıda İşleme ve Ambalaj Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı'na katıldık. İFM Fuar alanının yaşadığı bazı olumsuzluklara rağmen (fuar salonları girişe oldukça uzaktı ve sadece iki salona sığdırılmaya çalışılmıştı) verimli geçtiğini söyleyebiliriz. Organizasyon olarak işimizi aksatacak sorunlarla karşılaşmadık. 

2 yılda bir düzenlenen sektörün FOTEG ISTANBUL, bu yılda gıda işleme teknolojileri, gıda ambalajlama, gıda katkı maddeleri , unlu mamul teknolojileri ve gıda güvenliği ve hijyeni sektörüne ait  en yeni ürün ve teknolojilerini sergileyecek yerli ve yabancı 440’dan fazla markayı ve gıda sektörünün en etkin alıcılarını, 2 holden oluşan 11.000 m2 fuar alan üzerinde bir araya getirdi.

Aslında fuar alanının biraz gözlerden uzak olması işimize de yaradı denilebilir. Çünkü gerçekten iş yapmak isteyen profesyonel iş adamları ve yatırımcılar için daha rahat bir fuar ortamı oluşmuş oldu. Broşür, kalem, not defteri ve hatta aşuresini dökmek için ambalaj tabağı arayan ziyaretçilerden uzak durduk bir bakıma. Hindistan'daki bir fuarda, kaliteli olsun diye kalın kuşe kağıtlara hazırladığımız broşürlerin fuar dışındaki alanda pilav tabağı olarak kullanıldığını da gördü APACK çalışanları. 

Fuar alanı kısıtlı olduğu için büyük makinelerimizi sergileyemedik. Ancak yatırım planları olan yatırımcıları Ataşehir'deki fabrikamıza götürdük ve ürünlerimizi yakından inceleme fırsatı sağladık.

Bu yıl üç yeni ürünümüzü yatırımcılara sunduk.

Bunlardan birisi yakın zamanda yitirdiğimiz değerli kardeşimiz Muharrem Demir'in başlattığı ama sonucunu göremediği hızlı MAP ambalaj makinemiz autoMAP-MD250 oldu. 

 

Bir diğeri piyasanın nabzını tutarak geliştirdiğimiz, kalitemizden ödün vermeden hazırladığımız TableTOP20 serisi masa üstü ambalaj makinemizi piyasaya sürdük. Beklediğimizin üzerinde bir ilgi gördü. Çünkü bu makinemiz basınçlı havaya ihtiyaç duymadan, elektrik motorları ile basit kapatma yapabiliyor. İstenirse yine de vakum ve gaz özellikleri eklenebiliyor. 

Son olarak iç piyasada pek yerli üretim örnekleri olmayan kavanoz kapatma makinemizi geliştirip bu fuara yetiştirdik. Bildiğiniz gibi içinde akıcı malzeme olan plastik ve cam kavanozları ultrasonic yapıştırma yöntemi ile aluminyum laminasyonlu folyolar ile kapatıyorlar genellikle. Son dönemdeki araştırmalar, bu tür kapatma yönteminde, kapatma malzemesinin içeriğinin  ürüne karıştığını ve üründe lezzet ve içerik bozulmalarına yol açtığını gösterdi. Normal laminasyonlu filmlere göre aluminyum laminasyonlu filmler daha pahalı. Üstelik Zeytin ve turşu gibi asidi yüksek ürünlerde aluminyum laminasyonlu malzemeler çözülüyor ve ürüne karışıyor. Yine bu yöntem ile yapılan yapıştırmalarda, ürün kapagı açılırken yırtılma ve partikül halinde dökülmeler söz konusu. Üreticiler de bu sorunlardan dolayı alternatif çözüm arayışında. Bu gerekçelerle gıda ambalajlarında yaptığımız tabak kapatma yöntemini, plastik içerikli kavanozlara uygulamak üzere autoSEAL JS230 modelimizi geliştirdik. Bu yöntemde kullanılan malzemelerin hiçbirisi ürün ile etkileşime girmiyor. Her türlü asit ve baz ortamına sahip ürününüzde (turşu, zeytin vb) rahatlıkla ve güvenle kullanılabiliyor. Kavanoz ağzını açarken kapatma filmi yırtılmıyor ve dökülmüyor.

Bir konuyu daha gururla ifade etmek istiyoruz. Fuarda yabancı ülkelerden gelen makine üreticileri ve marka temsilcileri vardı. Evet bazı yabancı firmalar büyük, güçlü, bazıları köklü bir geçmişe sahip. Makinelerinin arkasında kalabalık araştırma ve geliştirme ekipleri, devasa üretim alanları, büyük ücretlere çalışan pazarlamacıları var. Gördük ki fuarda pek çok gözüpek yerli sanayicimiz, bu büyüklüklerden gözleri korkmadan, çekinmeden, inatla, dirençle, geleceğe baktıkları umutlu gözlerle onların karşısına dikilmişler.

Bizim kulvarımızda (gıda ambalaj makineleri) yeni oyuncular ortaya çıkmış. Hem de bütün dünyanın kıvrandığı ekonomik bunalıma rağmen. Mühendis arkadaşlarımız, yürekli yatırımcılarımız ve değerli ustalarımız güçleri yettiğince bu acımasız çarkların içine atılmış, ürün geliştirmiş, makine yapmışlar. Rakip olmamıza rağmen öncelikle hepsini yürekten tebrik ediyoruz.

Bu ülke böyle büyüyebilir ve gelişebilir. Ülkemiz geliştikçe hepimiz bu zenginlikten pay sahibi olacağız. Birbirimizin üzerine çıkarak değil, yan yana bu yarışta koşarak dünya devleri ile rekabet edebiliriz ancak. Sektörümüzün gelişmesi ve dünya pazarında söz sahibi olabilmemiz için akıllı ve zeki insanlara sahibiz. Hatta dünya pazarında faaliyet gösteren pek çok devasa firmadan daha dinamik olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü biz karşımızdaki kocaman duvarı aşabilmek için daha zeki, daha atik ve dinamik olmalıyız. Piyasayı herkesten daha iyi koklamalı, zamanın gereklerine karşı daha hızlı tepki verebilmeliyiz. Başarılı olmak için başka seçeneğimiz yok.  

Bir fuarı daha  gönlümüzde ve aklımızda geleceğe dair büyük umutlar besleyerek kapatıyoruz.

Bütün paydaşlarımızın eline yüreğine sağlık.

APACK Editorial