YOL, ÇORBA, TATLI, SEMİNER, SOHBET, KÖFTE

Geçen gün Bursa Karacabey tarafına yaptığımız yolculuğun özeti böyle sevgili dostlar.

Uludağ Üniversitesi Karacabey Meslek Yüksekokulu‘nda katılacağımız seminer için İstanbul’un trafik karmaşası başlamadan yola çıktık.  Yanımızda sohbeti baldan tatlı, adı ile müsemma Tacettin Tatlıağız var. Gidiş geliş 600 km yolumuz var ama kilometreleri nasıl tükettiğimizi bilemedik.  Hazır yola çıkmışken bölgede bulunan proje ortaklarımıza uğramayı ihmal etmedik. Yeni bir proje aşamasında olan Kerevitaş ile yaptığımız toplantı sonrası MustafaKemalPaşa’ya uğradık. Çarşısında park sorunu büyük şehirleri aratmayan bu şirin beldede bizi kendine çeken Mavi Köşe’nin muhteşem çorbasıydı. Resimlerini sizlerle paylaşmayacağız, ama yolunuzu değiştirmeye değer bir çorba yapıyor Vedat Bey.

Çorbanın,  nefis Arnavut ciğerinin ve meşhur kemalpaşa tatlısının çekim etkisinden kurtulduktan sonra soluğu Karacabey’de aldık. Burası yüzyıllardır özellikle At yetiştiriciliği ile ünlü bir bölgemiz. Domates ve Soğan ise hatırı sayılır ekonomik değerler yaratıyor.

Karacabey Meslek Yüksekokulu kapısından girerken sağolsunlar kapılarda karşıladılar. Kısa bir sohbet ve kahve molasından sonra toplantı salonuna girdik. Bu yüksekokul, ambalaj ve ambalaj makineleri üzerine 2 yıllık önlisans programı başlatacak yakında. Bizim kendi sektörümüzde defalarca dile getirdiğimiz, sıkıntısını yaşadığımız kaliteli ara eleman kaynağımız yakında Karacabey olacak.

Seminerde önce yılların duayeni Tacettin Bey sözü aldı. Ambalaj, Pazarlama, Marka ve sektör üzerine öyle kritik bilgiler verdi ki bunların hiçbirisi kitaplarda yazmaz. Daha sonra Apack Genel Müdürü Muharrem Demir kürsüye çıktı. Katma Değerli Gıda Üretiminde Ambalajın Rolü üzerine oldukça detaylı bir sunum gerçekleştirdi. Yüksek Okul öğrencilerine gıdanın, ambalajın önemini ve geleceğin projelerini anlattı. Toplumun nasıl değiştiğini ve gıda tüketiminin bundan nasıl etkilendiğini dile getirdi.

Keyifli geçen seminer sonunda yeniden yollara koyulduk. Sıradaki durağımız son on yıla damgasını vuran Köfteci Yusuf’un Bursa çıkışındaki mekanı oldu. Köftelerimizi ve tatlılarımızı yedikten sonra Yusuf Bey ile kısa bir toplantı gerçekleştirdik.  Çok alçakgönüllü ama bir o kadar da zeki olan Yusuf Bey, zaman zaman aşağıya inip çalışanların arasına karışıyor ve müşterilere servis yapıyor. Masalarda köfte yiyenler, kendilerine servis yapan garsonun 14 dükkan sahibi ve 3500 kişinin işvereni, günde 4-5 ton köfte satan Yusuf Akkaş olduğunu  bilseler ne yaparlardı acaba? Hem çalışanlarını kontrol etmek hem de müşterisinin nabzını tutmak için zaman zaman servise katılan Yusuf Bey ile proje ortağı olmak bizim için gurur kaynağı.

Sabah yedide başlayan yolculuğumuz gece birde bitti.  Dostlar gördük, enfes lezzetler tattık, eğitim verdik… Daha ne olsun…

Konuyla ilgili fotoğraf ve videoları galerimizden izleyebilirsiniz.

Tüm haberler için tıklayın